1 Haziran 2013 Cumartesi

DEVRİM BU



Uyuyor musun? Dedim demesine de duymadı tabii ki beni. Yükü ağır... Yanındaki arabanın içine hayatı yüklemiş besbelli. Yanına da ekmeğini, suyunu... Mola yeri pek konforlu değil şüphesiz. Şehir trafiğinin en yoğun noktalarından birinde bir viyadüğün altını kendine yatak bellemiş. Muhtemelen ben ayrıldıktan sonra çok uzun olan yoluna devam etti...

Yolu çok uzun çünkü karnı aç.
Yolu çok uzun çünkü yükü çok ağır.
Yolu çok uzun çünkü çocuklarına yemek götürüyor.
Yolu çok uzun çünkü ayakkabısı yok!

Kuşkusuz şükredebilmek de büyük bir erdem. Aldığımız nefese, içtiğimiz suya.

Ayağında Converse'leri, ceplerinde I-Phone'ları ile Taksim'de devrim yapmaya çalışan arkadaşlarıma sevgilerimle...